29 Aralık 2010 Çarşamba

Diyarbakır hakkında ne düşünüyorsunuz?

(Bu yazı 29.12.2010 tarihli Zaman gazetesinden alınmıştır.) Dicle Üniversitesi Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin (DÜSAMER), dışarıdan gelenlerin Diyarbakır hakkındaki algılarını ve güvenliğe ilişkin kaygılarını belirlemeyi amaçlayan araştırmasından çarpıcı sonuçlar çıktı.
Ankete katılanların yüzde 51'i, Diyarbakır hakkında olumsuz bir kanıya sahip olduğunu belirtti. Şehre ilk kez gelenler, 'güvenli olmayan bir yer, geri kalmış, feodal yapının hâkim olduğu yer ve etnik duyguları güçlü olduğu bölge' gibi yargılara sahip olduklarını belirtti. Ancak Diyarbakır'ı ziyaret ettikten sonra bu kanaat değişiyor. Dışarıdan gelenlerin yüzde 71'i ziyaretin ardından ön yargılarının kırıldığını vurguladı.
Araştırmada yöneltilen bazı sorular ve alınan cevaplar şöyle:
Araştırmaya katılanların Diyarbakır'a gelmeden önce Diyarbakır hakkındaki algısının oluşmasında etkili olan en önemli kaynağa göre dağılımı: %
Medya haberleri 68,94
TV dizileri 1,7
Çevremde yaşayan Diyarbakırlılar 22,86
Diğer 6,48
Toplam 293 100,0
Diyarbakır'a geldikten sonra araştırmaya katılanların algılarında meydana gelen değişmeye göre dağılım: %
Olumlu 71,0
Olumsuz 3,8
Hiç değişmedi 25,3
Toplam 100,0
Tekrar Diyarbakır'a gelmek istemelerine göre dağılımı (İmkanınız olsa Diyarbakır'a tekrar gelmek ister misiniz?): %
Evet 80,2
Kararsızım 9,9
Hayır 9,9
Total 100,0

4 Aralık 2010 Cumartesi

Diyarbakır'da Alışveriş II

 Bugün hava sıcaklığının da iyi olmasından yararlanarak en sevdiğim alışveriş mekanına gittim. Diyarbakır’da ÇARŞI dediğimiz eski alışveriş bölgesi. Sabah önce tarihi Hasanpaşa hanındaki Kahvaltıcı Kadri’ye gittik. Şu resimde gördüğünüz yerde kahvaltı etmek çok güzel gerçekten. Eskiden burası Han olarak kullanılırmış. Ben hep avludaki atları hayal ediyorum. En az 1500 kalorilik bir kahvaltıdan (4 çeşit peynir, ballı-fındıklı tereyağı, meyve, kavurmalı yumurta, iki-üç çeşit zeytin, közlenmiş biber etc. ) sonra aldığımız kalorileri yakmak için dolaşmaya başladık. İlk önce hemen alt katta bulunan Ensar Kitabevi'ni gezdik. Birkaç kitap almadan çıkamadık yine.


Yakınlarda bulunan ünlü aktar Kör Yusuf’tan bazı baharatlar aldıktan sonra yavaş yavaş Balıkçılarbaşı’na doğru yürümeye başladık. O ne renkli dükkânlar öyle. Hiçbir AVM bunların yerini tutamaz. Buralara ilk kez geliyorsanız tarihi Kuyumcular Çarşısı'na mutlaka uğrayın bence.

Diyarbakır Kuyumcular Çarşısı

Biz önce Vakıflar Hanı'ndaki kumaşçılara bir göz attık. Sonra da buralarda en sevdiğim alışveriş alanı olan Aşefçiler Çarşısı'na gittik. Biraz internette araştırma yaptım. Aşefçi, kadın bahçıvan demekmiş. Bu konudaki bilgileri buradan alabilirsiniz. Eskiden galiba yiyecek satılırmış ama bugün modern ifadeyle Ev Dekorasyonu konusunda aradığınız birçok şeyi iyi bir fiyata alabileceğiniz bir yer burası. Bu çarşıya gidip de bir şey almadan çıkan bir kadın olabileceğini hiç sanmıyorum. Ankara’daki Samanpazarı bana burayı hatırlatmıştı. Tabii ben 15 yıl önce gittim oraya. Hala aynı mı bilmem. Burası ben bildim bileli böyle. Kumaşlar, çeşit çeşit boncuklu, işlemeli salon takımları (30-60 TL) banyo için gereken her türlü aksesuar, mutfak malzemeleri ve daha neler. Sonra da çocukların sızlanmalarına dayanamayıp Japon Pasajı’nda turumuzu bitirdik. Buradan da bir sehpa takımı almadan çıkamadım ben (20 TL). Ekonomiye katkımız olsun değil mi?

31.01.2016 (Güncelleme)
5 yıl kadar önce yazdığım bu yazıyı demin tekrar okudum. İnsan kendi yazısını okurken ağlar mı? Ben ağlıyorum işte. Yukarıda yazdığım yerlerin bulunduğu Sur içinden günlerdir gelen bomba ve silah sesleri sebep buna. Zaten bazen görünen hiçbir şey yokken de bir ağlama alıyor beni. Bu tarihi şehir, onca medeniyetin gelip geçtiği Diyarbakır bunları hak etmemişti.