10 Ekim 2010 Pazar

Çocukluğumdaki Diyarbakır

Bugün biraz kendi çocukluğumdaki Diyarbakır’dan söz etmek istiyorum. Çocukluğum Dağkapı, Bağlar ve Ofis semtlerinde geçti. Bağlar gecekondu mahallesiydi. Ofis semti ise Diyarbakır’ın mutena (bu kelimeyi de hayatımda ilk kez kullanıyorum) bir semti sayıldığı için oraya taşındığımızda bayağı sevinmiştik. Bu semtin bugünkü halini görünce inanması çok güç ama sokağımızda hemen hemen hiç araba yoktu. Sakin, sessiz ve elit bir yerdi burası. Dört veya beş katlı apartmanlardan oluşurdu. Bu apartmanların çevresinde ufak da olsa çocukların oynayabileceği bahçeler vardı. Benim çocukluğumda burası daha İstanbul trafiğine sahip değildi. sonra ben bir ara üniversitede okumak için şehri terkettim. Bu arada ne mi oldu? Ofis’teki binaların bahçeleri artan arabalara otopark sağlamak için yola katıldı önce. Sonra apartmanların zemin katları bin bir dalavereyle dükkâna dönüştürüldü. Bazı binalar yıkıldı ve yerlerine sekiz dokuz katlı yeni binalar yapıldı. Bunlar yapılırken de etraftaki bahçelerden eser kalmadı. Ofis artık iş merkezi olduğu için zemin katlardan sonra sıra diğer katlara geldi. Bilgisayarcılar, sendikalar, kuaförler, güzellik salonları hatta güvenlik şirketleri derken eski sakinleri bu semti birer birer terk etmeye başladılar.
Ofis artık dev yer altı otoparklarında bile yer bulunmayan Beyoğlu benzeri bir yere dönüştü. Hele bir Sanat Sokağı var ki her çeşit insanı orada görmek mümkün.
Benim çocukluğumdan beri Diyarbakır üç ya da dört kat büyümüştür herhalde. İnsanlar her on yılda bir şehir içinde de göç ediyorlar. Bu daha ne kadar sürecek merak ediyorum doğrusu.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder