24 Ağustos 2013 Cumartesi

Hayal ama gerçek olması çok mu zor?

Diyarbakır'la ilgili hep iyi şeyleri yazdım bu güne kadar. Eksiklikler yok mu peki? Tabii ki var. Her şehirde olduğu gibi. Benim en büyük derdim ulaşım. Belediyeden birileri yazılarıma bir gün denk gelir umuduyla düzeltilmesi gereken bazı şeyleri yazmaya karar verdim ben de. Bir umut ne de olsa.

-Sorun: Diyarbakır'da en büyük sorun ulaşım. Bir yerden diğerine gitmek çok zor. Binlerce araç yollarda. Trafik İstanbul'la yarışır gibi. Bunlara yer bulmak için devamlı yeni yollar yapılıyor.

Hayalim: Arabalara yol açmak yerine insanların arabaya ihtiyaç duymayacağı bir toplu taşıma sistemi gerekiyor. Diyarbakır dümdüz bir şehir bazı yeni yerleşim yerleri hariç. Tramvay sistemi harika olurdu. Metro gibi her tarafı delik deşik etmek de gerekmiyor.

-Sorun: Otobüsler nereden nereye gider, ne zaman gider belli değil. Aynı yere bir ay sonra gittiğinizde durak değişmiş oluyor.

Hayalim: Her durağın üzerinde Avrupa'daki gibi haritalı anlatımıyla otobüslerin nereye gittiğinin belirtilmesi. Hatta ışıklı panolarda kaç dakika sonra geleceğinin yazılması. Çok şükür okuma yazma bilenlerin oranı artık oldukça fazla. Duraklar da bir oraya bir buraya alınmasın. Belediyecilik durak değişirken bile halkın fikrini sormak demektir. Diyarbakır Belediyesinin internet sayfasında otobüslerin nereye gittiği yazıyor ama pek açık değil. Daha açık, haritalı bir anlatım olabilirdi aslında.
Londra otobüslerinin nereye gittiğini buradan bile biliyoruz.
Sorun: Yollar tek kelimeyle berbat. Şehir dışına gidip gelince insan daha iyi anlıyor bunu. Neden yollar delik deşik acaba?

Hayalim: Her yağmurda erimeyen iyi malzeme kullanılması. Yolları işinin ehli ve vicdan sahibi insanların yapması. Yapılan yollar bir ay sonra yağan yağmurda delik deşik olduğunda yapan firma ceza falan ödüyor mu acaba? O yolları ben yapsam her gelip geçtiğimde utanırdım.
Kışın en sık gördüğüm manzara
Sorun: Bu sıcakta otobüs durakları camdan. İnanabiliyor musunuz? Belki cam değil de plexiglass falan ama yine de aynı. İnsanlar durağın köşesindeki demirin incecik gölgesinde duruyor. Tamam Avrupa'daki duraklar gibi ama Avrupa'da ortalama hava sıcaklığı yazın 25 derece. Burada 40.

Hayalim: Durakları tasarlarken iklimi de göz önüne alın lütfen. En azından gölgelik alanı arttıracak şekilde durak yapılabilir. Tabii ideali soğutma sistemi de olması. Bir de insanımız kırılacak bir şey gördü mü dayanamıyor galiba. Otobüs duraklarını lütfen camdan yapmayın.
40 derece sıcakta burada beklenir mi?
Sorun: Yollardaki yükseklikler hem arabalara hem de insan sağlığına zarar. Hoplaya hoplaya içimiz dışımıza çıkıyor.

Hayalim: Tabii ki dileğim insanların bunlara ihtiyaç duymayacak şekilde araba kullanması ama bu şimdilik mümkün görünmüyor. O zaman yükseklikler standart olmalı. Şoförün görebilmesi için farklı bir renkte olması da şart.

Bütün bunlar bir gün olacak tabii ki. Eminim olacağına ama ne zaman? İşte onu bilemiyorum. Belediyede bu işlerle uğraşanlara Avrupa'da bir büyük şehirde toplu taşımacılığı kullanmalarını ve sonra da gelip Diyarbakır'da bir yerden bir yere gitmelerini  öneriyorum. Ben doğduğumdan beri buradayım. Elin memleketlerinde istediğim yere gitmekte daha başarılı oluyorum da.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder