12 Haziran 2015 Cuma

Kamile'nin hikayesi

Bunu ilk defa itiraf ediyorum. Ne zaman “çünkü” kelimesini yazsam bir suçluluk hissediyorum içimde. Neden mi? İlkokul yıllarıma dayanıyor bu. Bir gün öğretmen tahtaya bir şiir yazmamızı istemişti. Arkadaşım Kamile yazıyor, ben de çabuk yazması için ona şiiri okuyordum. Kamile'nin yazdığı “çünkü” kelimesinin doğru olmadığını düşündüğüm için düzeltmesini istedim. Bence doğru yazımı “çünki” olmalıydı. Kamile itiraz ettiyse de yumuşak başlı yapısıyla düzeltmeyi kabul etti. Biraz sonra öğretmen gelip yazımın yanlış olduğunu söylediğinde ne yaptım sizce? “Öğretmenin ben söyledim ama Kamile öyle yazdı.” dedim. Kızcağız öyle zavallıydı ki sesini bile çıkarmadı. Neden yaptım bunu hiç bilmiyorum.


İlkokul bittikten sonra başka mahallede oturan bir akrabamızı ziyarete gittik. Nereden söz açıldı bilmiyorum, akrabamız, Kamile'nin o sokakta oturduğunu söyledi. Hatta yandaki evde oturuyordu. Hemen koştum. Çok iyi bir kızdı. Zaten ona karşı hala suçlu hissediyordum kendimi. Yan evin avlusunda gördüklerimi hiç unutamadım. En fazla 12 yaşında olan Kamile evlenmiş, kapkara elbisesi, başında kapkara örtüsü ile avluda evin gelini olarak iş yapıyordu. Neden simsiyah giyindiğini bile bilmiyorum hala. Konuşmaya çalıştım ama her zamanki sessiz tavrıyla bir iki kelime edip sustu. İşte ne zaman çünkü kelimesini yazsam hüzünlenmemin nedeni budur. Sonra bir daha görmedim onu. Kamile ne oldu acaba? O günden yaklaşık 15 yıl sonra evlendim ben. Acaba kızcağız neler yaşadı o küçücük haliyle. Bugün ilkokuldan hatırladığım tek arkadaşım o örgülü saçlarıyla çocuk gelin Kamile. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder